19 Nisan 2010 Pazartesi

Bence çok önemli

Herşey Gezgin Korsa forumunda yazdığım “Farklı bir yol” başlığı ile başladı. Niyetim bütün dünyada yaygınlaşan “Yelken & Kürek” akımını anlatmaktı. Denize çıkmanın ille de büyük bütçeler ve büyük tekneler gerektirmediğini vurgulamaktı.

Konu ilgi görünce, bir hayalim olduğundan bahsettim.

Ucuz maliyetli, özel deneyim gerektirmeyen, isteyenin bahçesinde bile inşa edebileceği, yüzyıllardır denenmiş, denizciliği kanıtlanmış, 2004 yılından beri Türkiye’de fahri tanıtımını yaptığım Dory’lerden bir tane örnek yapmayı önerdim. Fikir tuttu.

İşin ruhunu şöyle tanımladık:

Başta gençlere tekne yapmayı öğretmek. Amacımız, denize çıkmak için ille de çok para gerekmiyor. Ucuz maliyetlerle de kendi teknenizi yapabilirsiniz düşüncesini aşılamak. Denizde yüzen teknelere bakıp iç çekmesinin bir kader olmadığını anlatmak. Sorumluluk vermek. Bu yaptıkları tekneleri gerekirse aile fertleri ile de kullanmalarına olanak vermek. Bir önceki nesli de heveslendirmek. Tekne yapan grupları hem yapım hem de kullanım aşamasında tatlı bir rekabete sokmak.

Hedef kitlemiz de yelken kulüpleri olmamalıdır. Onlar zaten kendi öğrencilerini buluyor. Denizle yeni tanışacak olanları hedeflememiz gerekiyor. Başlangıçta yelkeni değil denizi sevdirmeliyiz. Hepimizin sıkça yaşadığı bir olaydır; ilk defa teknenize binen birisinin yapmak istediği ilk şey balık tutmak/yüzmektir. Varsa kürek çekmeye de eğilimlilerdir. Devam ederse mutlaka yelkenci olacaktır.

Ve buna sahip olmanın büyük bütçeler ayırmadan kendi olanak ve yetenekleri ile ulaşabilecekleri mesajını vermeliyiz...


Bu hayalimdeki temel amaç yelken camiası içinde bulunan - ailesinin teknesi olan veya bir yelken kulübünde yarışan - gençler veya çocuklara ulaşmak, onlara tekne yaptırmak değil. Onların deniz üzerinde olabilme şansları zaten var.


Hiç denize çıkmamış, denizle hiç ilişki kuramamış buna olanak bulamamış, ama sahilden teknelere gıpta ile bakan gençleri denize çıkartabilmek. Yelken yapması ilk aşamada amaç da olmamalı. Kürek çeksin, balık tutsun. Kısaca "denizi yaşasın". Bunun ille de büyük paralar gerektirmediğini anlasın. Zaten zaman içinde arzu ederse yelkene de merak duyar ve gereğini yapar. Ama önce kendi olanakları ile deniz üzerinde olabilmeli.

Hayalime ilk cevap veren, işin başından sonuna kadar evinin bahçesini, alet edevatını, deneyimini, ilişkilerini, sevgisini, emeğini ortaya koyan Ömer Kırcal kardeşim oldu. Hızla işe giriştik. Önce autocad çizimler ortaya çıktı. Fethiye’den Ahmet Arıcan 1/10 maketini yaptı gönderdi. Ben yelken planını, salma yerleşimini vs gibi teknik detaylarınla uğraştım. Hafta sonları, ilgi duyan Gezgin Korsanlar çoluk çocukları ile gelip talaş tozunu, epoksi kokusunu çektiler. İşkence sıkıp, kontrplak, kereste kestiler. Zımpara, boya yaptılar, şablonlarla yazılarını amblemlerini yerleştirdiler. Erdal Kemerdere, Aydın Odyakmaz, gemici Erdal gibi arkadaşlarımız Dory’nin yapımında her buluşmamızda bizimle olup demirbaş ustalar olarak nam saldılar.

Belki de, bir beklentileri olmadan, ülkemizde ilk imece tekneyi ortaya çıkarttılar.

Hiç de yabana atılır, geçiştirilecek bir deneyim olduğunu sanmıyorum. Kolektif çalışmanın en güzel örneğini ortaya koydular. Bu örneğin her fırsat ve ortamda tanıtılması gereğine inanıyorum.

Bütün hikâyemizi, heyecanımızı, neşemizi, dayanışmamızı, paylaşımımızı internet üzerinde Picassa albümünde resimledik. http://picasaweb.google.com/omerkircal/GEKOBANKDORY#

2 Mayıs günü de resmi denize indirme seremonimizi yapacağız.

Bundan sonraki hedefimiz okullarda, kurum ve kuruluşlarda öğrencilerin ve erginlerin de kendi dory’lerini yapmalarına ön ayak olmak. Özellikle İstanbul dışında bu girişimi yaygınlaştırmak.

Açık Radyo'daydık

Cumartesi günü Beysun Gökçin bizi Açık Radyo'da "Açık Deniz" programında ağırladı.
Klasik tekneleri, Gezgin Korsan'ı ve projemiz GeKo Bank Dory'mizi konuştuk.

Dinlemek isterseniz buyrun

Dün bir Korsanlık yaptık!!!!


GeKo Bank Dory suya iniş resmi seremonisini tantanalı ve şamatalı 2 Mayıs'ta Dragos Yelken Kulübünde saat 11.00'de yapacağız.

Dün Dory başında olanlar işi hemen hemen bitirmişlerdi. Benim malum radyo programım olduğundan tersaneye gidemedim. Ömer Korsan aradı durumu bildirdi.
Ben de resmi seremoni öncesinde Erol Şar Korsanın da dediği gibi bir "test drive" yapılmasının iyi olacağını söyledim. Eğer bir aksaklık varsa resmi suya iniş günü tatsızlık olsun istemedik. Utangaç

Velhasıl saat 12.00 gibi tersanede buluştuk. Ömer telefon edip Serhat Korsandan Dragos Yelken Kulübünden denize indirip indiremeyeceğimizi sormuş. Yüce gönüllü kulüp başkanı Hakan Ertung Korsan da olur vermiş.

Dory'mizi
yine Ömer Korsanın organizasyonu ile - Hakkını nasıl ödeyeceğiz bilemiyorum?- attık bir kamyonetin üzerine 2 araba ile Dragos'a gittik. Elbirliği ile kamyondan indirip Osmanlı'ya yaraşır bir eda ve hava, çocukların "Aaaa bak bak gemi" nidaları ile caddeden kulübe kadar yürüyerek götürdük. Kulüp kapısında da Serhat Korsan bir trayler getirdi.



Kulüp yöneticileri, antrenörleri, öğrenci velileri ve küçümen sporcularının şaşkın, inanmaz, şüpheli bakışları altında el birliği ile rampadan suya indirdik. Erol Şar kürekleri taktı ve şöyle bir kısa tur atıp yeniden iskeleye geldi. Ben de bindim ve 2 çifte kürek denemesi yaptık.

Sonrasında ikişerli guruplar halinde yelkenle uzun turlar da atıldı. Bugün hava sert sağnaklar yapmasına rağmen tekne falso vermedi.
Hatta köpek balığı avında bile ne kadar cevval ve kapasiteli bir balıkçı teknesi olduğunu gösterdi. Tongue

Serhat ve Hakan Ertung Korsanın olurları ile Dory'mizi Dragos Yelken Kulübü yemyeşil çimenlerine emanet edip tekrar "Tersaneye" döndük ve bu günü kutsayıp, kutladık.

Genel olarak dory'ler düz tabanlarından dolayı başlangıç stabilitesi az, biraz oynak teknelerdir. Kullananlar ve kullanacaklar hızla adapte oldular/ olacaklar. Üzerinde yol olduğunda stabil hale gelirler.
GeKo Bank Dory denize çok yakıştı. Özellikle de baş tarafta bulunan GeKo logosu ve borda da Hüsne Korsanın emeği ile yazılan web adresimiz ile.
Flok uygulaması sadece hafif havalar için geçerli olacak. Sert havada idaresi biraz güçleşiyor. Aslında Benim ilk projede önerdiğim floksuz arma doğru seçim.
Projeye göre yapmamıza rağmen 2 çifte kürekte araya bir oturak boşluk vermek gerektiğini gördük. 2 yatak 2 ıskarmoz daha eklenecek.
Dümen yekesi tadil edilecek. Fazla uzun. Kesilip extention uygulanacak.
Salma yukarı kalkıyor. Lastikle aşağı basılacak
Dümen yüzüyor. Aşağı basılacak bir tertibat konacak.

Kısacası GeKo Bank Dory projesi benim gözümden hem maliyet hem de performansı açısından hedefine ulaştı. İyi bir kürek -oldukça hızlı- orta karar bir yelken teknesi olduğunu fazlası ile ispat etti. Ama üçüncü şahısların ve diğer Korsanların yorumları çok daha önemli ve değerli olacak.
Aslında bu yazıyı benim değil kullananların yazması gerekirdi.Onların yorumları daha önemli.

Aydın Korsan'ın ve başkalarının çektiği videolarda göreceksiniz. Tekne trimini bulduğunda FIŞ-KI-RI-YOR.

2 MAYIS günü resmi suya iniş seremonisine bütün Gezgin Korsanlar ve meraklılar davetlidir.
Tüm fotoğraflar :
http://picasaweb.google.com/omerkircal/GEKOBANKDORY#5461531482199781154

12 Nisan 2010 Pazartesi

Gezgin Korsan Yaza merhaba dedi.

9-11 Nisan arasında Ge-Ko tarafından düzenlenen "Yaza Merhaba" Trilye seferimizi mükemmel bir organizasyon ile yaptık.

Gidişimiz sakin dönüşümüz 18-27Kn kuvvetli poyraz eşliğinde gerçekleşti.
Bol bol gülüp, bol bol eğlendik. Bursa'lı, Ankara'lı Eskişehir'li korsanlarla hasret giderdik, tanıştık.

26 Tekne 100+ Korsan bu yıl Marmara'da yapılan en önemli etkinlik olarak görünüyor.

11 Nisan Pazar sabahı meteonun öğlen saatlarinde bildirdiği hava bizi saat 09.30 gibi yakaladı. Bozburun da Bozburunluğunun şanına halel getirmedi.

8 Nisan 2010 Perşembe

Güzel şeyler oluyor





























Dory'mizin bitmesine ramak kaldı.
İstanbul-Trilye büyük filo seferimiz ile çakışmaması ve hazırlıkların tamamlanması için 23-25 Nisan tarihleri arasında suya atmaya karar verdik.

Belki de ülkemizde ilk defa bu kadar geniş katılımlı bir tekne inşa ediliyor.

Hafta sonları çalışmalarımızda Gezgin Korsan tayfası gruplar halinde tersaneye gelip işin bir ucundan tutuyor.

Bazıları ilk defa eline alet alıyor, epoxy karıştırıyor, boya yapıyor, zımpara kullanıyor. Ama her deneyim günü sonrasında kendilerinin de bir tekne yapabilecekleri güveni ile ayrılıyorlar.