Her denizcinin içinde bir "Dünya Turu" filizi zaman zaman boy gösterir. Bazılarında hayat gailesi, kolaycılık, sosyal şartlar vs ile bu filiz ölür gider.
Bazıları da gönül ve bayinlerinin en ücra köşelerinde bu fikir filizini tüm kem gözlerden sakınarak büyütür.
Maddi olanağı ve zaman problemi olmayanlar çiftler halinde, kısa etaplarla Dünya turuna çıkıyorlar. Dergilerde forumlarda yayımladıkları kitaplarda okuyoruz. Her biri ile de ayrı ayrı gurur duyuyoruz.
Amaaaa. Tek başına bir Dünya turu her baba yiğidin harcı değil. İçimizden bazılarının yukarıdaki fikir filizini kalbinde ve beyninde büyüttüğünü biliyorum. Onlardan birinin hediye ettiği, ilk baskısı 1976 da yapılan "Great voyages ın small boats"-Solo circumnavigations- John Guzzwell/Vito Dumas/Joshua Slocum kitabının tanıtımını sizlerle de paylaşmak istedim:
"Birkaç ahşap parçasının işlenmesi ile vucuda getirilen tekneyle yalnız çıkılan her seyyahat "Büyük Yolculuk" diye anılmalıdır.
Otuz, altmış gün hatta daha uzun süren, hiçbir insanla konuşulmayan, tahammül sınırlarını zorlayan bir deneyimdir. Bunlara bir de aylarca süren havanın belirsizliğini,malzeme yorgunluğunu veya ıskartaya çıkmasını, hastalık ve yaralanma riklerini eklediğinizde yolcunun nasıl ruhsal ve fiziksel testten geçtiğini anlayabilirsiniz.
Yüksek dalgalı denizlerde yemek pişirmek, hatta yiyebilmek bile olanaksız hale gelir.
Güvertesinde kimsenin etrafı gözlemediği bir teknede yukarıda her an ne olabileceği endişesi ile dinlenmeden uyumak vardır.
Bütün bu katlanılması zor şartlara rağmen pek çok kişi yalnız başına Dünyayı dolaştı"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder