18 Temmuz 2010 Pazar

Seyir Defteri (1)

1- 14 TEMMUZ 2010 tarihleri arasında Hırvatistan/Krk adası Punat marinadan yola çıkan "HAZ" 14 Temmuz Çarşamba günü 1130 sularında Fenerbahçe marinaya bağlandı. Teknenin getirilişinde aldığım sorumluluk gereği kısa seyir notları tuttum. Tamamını zevkle forumda sizlerle paylaşacağım. Yorgunluğumuzu atıp 32 kısım tekmili birden tefrika edeceğim.
Kısaca notlar şöyle:
Toplam yol süresi 11 gün
Toplam yol 1070 deniz mili.
Alınan yakıt : 997,92 litre ( Rab adası- Dubrownik ve Korfou)
En sert hava 8-9 kuvvet Aigina- Kea arası
En uzun sığınma 3 gün Kea
En uzun ayak Cavdat * Korfou 222 Deniz mili (3/07-1940 ile 5/07-0130, yaklaşık 30 saat)
Geçilen kanallar Lefkas ve Korinth.
Denizde tek resmi temas: Bozcaada'ya gelirken SG tarafından VHF bağlantısı.

HAZIRLIK

İstanbul’dan yola çıkmadan masa başı rota çalışması, pilot kitapların okunması ve hem onlardan hem de blog ve forum yazılarından copy/paste notların derlenmesi, yapılacak işlerin ve kumanyanın dökümü vs gibi hazırlıklarımızı zaten yapmıştık.

Her nedense ben Maxsea programını sevemedim onun yerine Maptech Pro kullandık.

1 Temmuz’da Krk Adası Punat marinasından avara olmadan önce 3 gün boyunca, yakıcı güneş altında önce sahibinden tekneyi teslim almak için harekete geçtik. Gayet ciddiye aldığı tekneyi tanıtma programı çerçevesinde her bir köşe bucağını anlatırken dinledik. Hiç kullanılmamış Budapeşte’de imal edilmiş (!?) genoa’yı ve çok az kullanılmış trenketeyi donattık. Güverte üzerinde çok kısıtlı donanım olduğu için bu yelkenleri donatırken biraz puzzle çözmemiz gerekse de İstanbul’dan gelen makaralar ve kilitlerle ve teknede bulduğumuz bir tam roda Lyros 8 kollu halatla kendi kullanımımıza uygun donanımı tamamladık.
Tıkalı olan arka kamara WC borularının tamiri ve bakımı yapıldı.Borunun içinden bir tek çorap çıkınca WC de kabul edilebilir çalışma sistemine oturdu. Patlak şişme bot yerine yine ikinci el bir bot satın aldık. Ki sonradan bu botun da tabanının sağ tüpten ayrıldığını ve kulananların diz kapaklarına kadar su içinde hizmet aldıklarını farkettik.!!!!Punat marinada bize her konuda yardım eden (!)Vladimir pek çok işte yolumuzu kısalttı diyebiliriz.

Önceki sahibi Macar İstvan ile ilk deneme seferine çıktığımızda tekne azıcık kara tren gibi kara duman atıp yavaşça yol aldı. Ertesi gün dalgıç indirip karina temizliği yapıldı. Bir gün önce ben kıç merdiveninden bota inip 9,9Hp Yamaha motoru güverteye almak için uğraşırken şaftta elimden büyük siyah midyeler görmüştüm. Varın gerisini siz tahayyül edin.

29 Haziran günü Istvan çantasını yüklenip bastondan uzatılan pasarelladan son defa pontona inip teknesi okşayıp ayrıldığını öğrendim. İyi ki o halini görmedim. İnsanın teknesinden ayrılmasının nasıl bir duygu olduğunu yaşayan bilir.

Motorun yağına suyuna bakıldı.

Punat’tan ayrılmadan önce LPG tüpü, küçük jeneratöre benzin ve yağ, motora yağ, alış veriş merkezi Conzum’dan kumanya, likit, eksik bölge haritaları, 2 adet 87 litrelik İgloo buz kutusu, internet bağlantısı için T Mobil’den Hırvat Vınn’I ve buz takviyesi yapıp yol ikmalini tamamladık.

3 gün boyunca “donatanımız” Necip Korsan bir an durmaksızın atom karınca misali oradan oraya koşturdu. Karıncalar gibi ha babam tekneye naylon torbalar içinde bir şeyler taşındı.

Elimde siyah defter listeler yapıp her alınanın üstünü çizerek sonunda ikmal işlemlerimizi tamamladık.

Bağlı olduğumuz B2 pontonunda 9 metre bir Alman teknesinin sahiplerinden biri handikape olup tekerlekli sandalyesi havuzlukta duruyordu. Bir başkasında 3.5 yaşındaki Golden Retriever sıcaktan bunalmış bütün gün uyukluyordu.

Saat 11 istikametinde bağlı motor yata gelen 2 Alman hatun tekneyi otel olarak kullandılar. Bol bol sosisli sandviç yiyip güneşlendiler.

Nisan ayında gittiğimizde aklımız kalmasın diye baktığımız 38Ft 1973 model Nauticat sahibi Avusturya’lı da gelip orada kaldığımız süre boyunca bütün teknesinin içini güverteye çıkartıp hem temizlik hem de bakım yapıp durdu.

Buz ararken köy içinde tanıştığımız Türk asıllı Makedon dondurmacı arkadaş çok yardımcı oldu. Sarih türkçesi, sıcak kanlılığı ve yardım severliği bizi fazlasıyla duygulandırdı.

Yakınımızda bulunan marina duş ve tuvaletleri hayatımızı kurtardı……

Punat’ta her arananın bulunması mümkün olmamakla birlikte 6Km kuzeydeki Krk kenti daha kapsamlı bir merkez.. En azından Informatıon Office fazlasıyla doyurucu (!), CONZUM’u büyük, kent merkezi hareketli ve canlı.

Fiyatlar yer yer değişken. Conzum’dan daha ucuza marinanın hemen karşısında bir başka toptancı genel alış veriş mağazası da var. Şarapları ve özellikle üzerinde bir eşek resmi olami olan Plavac kırmızı şarabını zevkle tükettik.

Yemeklerden sonra lokantalarda ikram edilen incir ve erik grappa’sı en azından benim damak tadıma hitap etmedi.Alkolü yüksek ve tatlı.

Dalgıç’a 150€
Tabanı ayrık bota 200€
Tamiri layıkı ile yapılmayan arka WC’ye 50€
Hatırladığım kadarı ile benzinin litresine 1.20€ -Yanlış hatırlıyorsam Necip Korsan düzeltir.- Verdik.
Balık yenmez ise yemekler ucuz denecek kadar makul.
Harita paftaları bizim paramızla 30TL

Hırvat karasularında seyir yapabilmek için Vignette denen Sailing Permission yıllık olarak veriliyor. Ayrıca 8 günlük kelle başı ve her gün için 1€ da Tourist taxe alıyorlar.

24 Haziran 2010 Perşembe

27 Haziran'da Hırvatistan-Punat'a yolculuk var

Gezgin Korsanlardan arkadaşımız nihayet ve uzun uğraşlardan sonra 1986 model bir Nauticat44 satın aldı. Teknenin sörveyine de birlikte gitmiştik.
Bu arada ilk Hırvatistan ziyaretimizi eşimle birlikte 1.5 yıl önce yaptığımızda ülkeyi o kadar sevdik ki, hep çağırdım, vücut buldu. ::)))
Şimdi 3.kez Zagreb'i göreceğim.
Sonra da yine aklımı çelen Raguza Cumhuriyeti başkenti Dubrovnik'i
6 kişi olarak oluşturduğumuz ekiple tekneyi Punat'tan alıp İstanbul'a getireceğiz.
2 haftadır hem harita hem pilot kitap çalışıyorum.
Kumanya listesi
Yapılacaklar listesi
Eksikler listesi
Medikal liste içinde bir şeyler karalayıp duruyorum.

Toplamda yapacağımız yol 1.100 deniz mili.
Yola çıkışımızı 30 Haziran veya 1 Temmuz olarak, yol süresini de 10-12 gün arası olarak belirledik.

1 Haziran 2010 Salı

30 MAYIS 2010 PAZAR




Bu tarih kentin önemli günlerinden biri olacaktır.
2010 Avrupa Başkenti seçilen İstanbul etkinlikleri içinde şehri ziyaret eden ülkelerin okul gemileri Salıpazarı rıhtımından ayrılıp Marmara'ya açılmadan önce Adalar yönünde bir gösteri seyri yaptılar.

İstanbul'da ilk kez gerçekleşen bu etkinliğe duyan bütün tekneler katıldı.

Tayo-Mar'da ablalarının yanı sıra kortejde yerini aldı.


KARTKUŞ 16

Tayo-Mar işlerinden vakit yaratıp C.tesi öğleden sonra yoğun trafik baskısı ile saat 1830gibi Ömer'in bahçesinde ıvır zıvır işleri ikmal edilmeyi bekleyen Kartkuş'a - Artık bir adı var : KAPOPA- kaplumbağa demek miş- gittik. Salmayı ve direkleri yerlerine bağladık.

Niyetimiz hava da müsaade ederse 6 Haziran günü suya indirip denizden Yalova'ya sürekli hizmet vereceği sahile götürmek.

Teknenin sahibi Hüsnü kullanırken rahat etsin, zorlanmasın diye yelkenlerin direğe hızla basılıp mayna edilmesi konusunda bir ton fikir ürettik. Sonunda bulduğumuz çözüm bir harika oldu.

Direklerin cundalarına ve oldukça aşağı noktalarına 2 şer adet kuş gözü mapa vira ettik. Bunlara alt tarafından gerilecek şekilde liftinleri 3 mm tellere bağladık. Basit sustalı kilitleri de yelken matafyonlarından geçirip tellere taktık. Şıkır şıkır çalışıyorlar....

2 yıl dolmadan ......

Denize inişinden itibaren 2 yıl dolmadan bütçemizi denkleştirip nihayet Tayo-Mar'ı 25 Mayıs'ta karaya alabildim.
Planlarım arasında hemen 2 adet yeni akü almak vardı. Bir adet 60Ah motor için bir adet de 90Ah tenvirat için. Pazartesi sabahı aküler tekneye geldi. Marinada tanıdığım elektrikçilerden de bağlamalrı için rica ettim. Geldiler. Bağladılar. Motora bastık. Bir koku bir duman..... Aman demeye fırsat kalmadan motor kaportasını açtık ki alternatörden dumanlar ve koku etrafı sarmış. Elektrikçi arkadaşlar + ucunu söküp yarın lifte kadar böyle git biz gelip sökeriz keratayı dediler.

Ertesi sabah Özgür ve 2 yaşındaki oğlu Rüzgar, kayın biraderim Volkan'la birlikte lift ağzına gelip kızımı karaya alıverdik.

Denizde bakıldığında dümen palası ve su hattı ak sakallı dedeler misali uzuuun sakallara sahip görünüyordu. Karaya alınca düşündüğümden daha iyi çıktı.

Aynı gün yine Özgür ve Volkanla birlikte kaba karina temizliğini yaptık. Salmadaki macun tamirlerini tamamladık.Akşam saat 183o dan itibaren de Gezgin Korsanlar cümbür cemaat gelip bir kere de makinalarla ince temizliğe giriştiler. Adnan-Valo-Serpil- Ömer - Erdal ve Aydın Korsanlar teknenin karinasının tozunu attırdı.

Ertesi sabah erkenden Moravia Gn.Müdürü arkadaşım Mustafa Ekemen boyaları gönderdi. Getiren uygulama uzmanı nasıl yapacağımızı anlattı. Biz de boya öncesi astarımızı attık.

Bu arada alternatör de sökülüp bakıma gitti.

Havalar çok sıcak. Öğlen saatlerinde çalışmak mümkün değil.

Cuma öğlen saatlerine yakın Aydın Volkan la birlikte son kat zehirliyi attık. Bocurumda yapılacak işleri halletik. Ana direk siğillerini kontrol ettim. Rıza da kontrolde gelen alternatörü Erol 'la birlikte yerine taktı.
Tatlı su hortumunu emiş filitresine bağlayıp marşa bastık. Yine dumanlar yine o meş'um pis yanık kokusu.

1730 gibi yeniden + ucu iptal edilmiş alternatörle denizdeyiz.Gidip pontona bağlandık.
Özgür Erol Rıza alternatörü yeniden söktüler. Elle muayene, burunla muayene ...I ıh. Sonunda Erol lokma takımları ile girişti barsaklarına kadar dağıttı aleti. Kontrol ettiğinde diyot ve konjektör grubunun mevta olduğuna karar verdi.

Saat akşamın 2030 unda Rıza ile birlikte arabaya atlayıp Ümraniye'ye parça aramaya uçtular.
Gecenin 1130unda geri geldiğinde Erol "Bu akşam Murphy iş başındaydı. Ama hallettik. Yarın takar çalıştırırız" haberini verdi.

Ertesi gün Cumartesi bu sefer Ömer ve Erol Soylu Boylu Gemiler ziyaretinden sonra gelip external hale gelen alternatörü yerine bağlayıp 14HP Yanmar motorumun dikiş makinesi sesine beni kavuşturdular.

Gezgin Korsan dayanışması, yardımlaşması bçyle bir şey ...... Emek veren herkese teşekkür ediyorum.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Gezgin Korsan Bank Dory'si



Tarihlere baktım. Bismillah deyişimiz 27 Şubat mış. 2 Mayıs pazar günü geleneksek Gezgin Korsanların topluca bir araya gelmesi ile Bank Dory'mizi bir seremoni ile suya attık.
Marina Dragos Yelken Kulübünde gerçekleştirilen etkinlikte yine çok kalabalıktık. Üstelik bu sefer dışarıdan da dostlar bizi yanlız bırakmayıp geldiler. Hakan Öge, Beysun Gökçin, GeKo akrabaları tanıdıkları ile 100 kişiye yakın bir grup oluştu.
Yine yedik, içtik, müzik yapıp, dans ettik.
Kulüp gönderine Gezgin Korsan tören flamamızı bastık.
Bazılarımız tekneleri ile gelip küçük koyda alargada kaldılar.
Hava, deniz ve güneş bizden yana oldular.

Böylece bir hayalimi daha gerçekleştirmiş oldum. İmece usulu bir tekne yaptık. Suya attık. Meraklılar alıp yelken yaptılar kürek çektiler.

Eğer Kalamış Marina yönetimi izin verir ise Dory'yi Fenerbahçe tarafında bir yerde barındırmak istiyoruz. İsteyen korsanlar alıp kürek çeksin, yelken yapsın, balık tutsun.




Kartkuş 16 yapımı ilerliyor



Catbird 16 inşası hızla ilerliyor. Teknenin iç yerleşimi "demonte" olarak tamamlandıç Tekneyi ters çevirip gövdeyi epoksi kapladık. macunladık ve dün astar boyasını attık.
Sabit arma da hazırlanıyor.